Blog

Bitmeyen Döngü

Derinlerde bir yerlerde mutluluğu kendisine çok gören çocuk,
Açlığını duyduğu duyguları yemeklerde arıyor.
Öyle fazlaca ki içindeki boşluk, istemsizce yiyor yiyor ama doymuyor.
Hayatın sunduğu nahoşlukları, kırgınlıkları, çatışmaları bir dilim pastayla, yetmedi pizzayla o da yetmedi dondurmayla aşmaya çalışıyor.
Kaşığını daldırıp dolu dolu aldığı her Nutella’yla,
Üstüne yapışan acıyı tatlandırmayı umuyor...
Durmuyor çocuk çılgınca, gözü dönmüşçesine yiyor, kafasında dönen “Dur, yapma!” diyen seslere aldırmadan yiyor. Öyle bir yiyor ki sanki her ısırıkta kalbinden bir parçayı da kemiriyor... Tiksindiği benliğine lanet okurmuşçasına tüm hıncını önündeki tabaktan çıkarıyor.
Sonra birden, bir pişmanlık hissi geliyor, ılık ılık ruhunu sarıyor.
Masadakilere bakıyor, elindekilere bakıyor.
Ağzındaki lokmayı yutmak istemiyor; zaman geriye alınmak üzere bir kez daha duruyor.
“Kahretsin! Yine tutamadım şu aptal boğazımı”
Hızla koşuyor tuvalete, tüm o yediği memnuniyetsizlikleriyle...
Önüne gelen her kırıcı cümleyi, karamsar imajları mideye indirdiği için kahrediyor. Kurtulmaya çalışıyor o benliklerden, içinde ne varsa çıkarıyor;
Değersizlik algılarını, beslenmemiş yanlarını, karşılanmamış ihtiyaçlarını, sevilmemiş çocukluğunu... ne varsa atmaya çalışıyor, kustukça kusuyor ama hiç rahatlamıyor.
 

Sizi Arayalım