Seni Görüyorum
Ordasın seni görüyorum. Ne kadar da yalnız ve kimsesiz hissediyorsun. Sığınacak bir liman, seslendiğinde yanına hemen koşacak bir ses arıyorsun. Neden diye soruyorsun kendine. Neden doğru insanı bulamıyorum? Ya da bu kadar seviyor, böylesine aşıkken neden bir türlü yürümüyor. Eksik olan ne? Kendine dönüyorsun bakıyorsun biliyorum. Bir suçlu arıyorsun beklide. İlişkin, evliliğin bu denli zor ve yorucu olmamalıydı. Evet iyi günde kötü günde demiştiniz ama bu karmaşa ve çıkmaz seni tüketti.
Halbuki sadece sevgi ve şefkatti beklediğin. Anlamak ve anlaşılmak, şöyle sıcak bir bardak çay içip birbirinize gününüzü anlatmaktı belki tek hayalin. Ama sen yorulmuştun kavgalardan, çatışmalardan bitmek tükenmek bilmeyen bağırışlardan. Anlamıyordun, anlayamıyordun. İstekler beklentiler çok farklıydı. Oysaki eskiden hiç böyle değildiniz. 1 dakika görmek için birbirinizi kalbiniz kuş gibi çarpardı. Birbirinizi gördüğünüzde tüm kavgalar yerini sarılmalara, hoş sohbetlere ve sevgi dolu sözlere bırakırdı.
Sonra bir de hayalleriniz vardı beraber ev kurardınız o evi çocuklarla şenlendirirdiniz. Çok mutlu olacaktınız. Peki ama ne oldu şimdi? Neden evine giderken ayakların geri geri gidiyor. Sabrın nerde tükendi? Çok yüksekti belki de beklentilerin. Evlenince düzelir dediklerin düzelmedi belki de. Peki ama tüm bu olanlar aşkını sevgini eksiltti mi? Seni görebiliyorum, sadece duyulmak ve anlaşılmak istiyorsun aslında. Şu anda kendini, ilişkini bir çıkmazda yol ayrımında görüyorsun, kaybolduğunu hissediyorsun. Haklısın! Hiç de kolay değil yaşadıkların. Ne emeklerle geldiniz bu günlere. Bir bebek gibi büyüttünüz ilişkinizi. Şimdi vaz mı geçeceksin peki? Bunca çabayı bunca emeği yok mu sayacaksın?
Yapma! Gel seninle baştan başlayalım. Sırtına yük edindiğin tüm o acı tatlı duygularını al. İnsanın en büyük imtihanı kendine söyleyemedikleridir. Hayat kalabalığında kaçtığın her duygu bir gün gelir kalbine çöker. Çaresiz, yalnız, öfkeli hissediyorsun biliyorum. Sevgilin, eşin senin kadar çabalamıyor belki ya da sen çabalamak istemiyorsun. Yoruldun, bıktın, usandın ama sen senden nasıl vazgeçmiyor mücadele ediyorsan. İlişkinden, eşinden, ailenden de vazgeçme! Çünkü hayat yolculuğunda yaşadığımız tüm bu acılar bizler için kadim birer öğretmen niteliğindedir. Evet, evliliğin, ilişkin yıpranmış olabilir, yılların getirdiği maddi manevi birçok problem ikinizin de üstünde büyük bir ağırlık yaratmış olabilir. Ama sen de biliyorsun yaşadığımız her şey bugün bizi biz yapan unsurlar. Öyleyse sen yeter ki iste ve unutma çıktığımız tüm yolculuklar sadece bizim tek bir adımımızla başlar.
Halbuki sadece sevgi ve şefkatti beklediğin. Anlamak ve anlaşılmak, şöyle sıcak bir bardak çay içip birbirinize gününüzü anlatmaktı belki tek hayalin. Ama sen yorulmuştun kavgalardan, çatışmalardan bitmek tükenmek bilmeyen bağırışlardan. Anlamıyordun, anlayamıyordun. İstekler beklentiler çok farklıydı. Oysaki eskiden hiç böyle değildiniz. 1 dakika görmek için birbirinizi kalbiniz kuş gibi çarpardı. Birbirinizi gördüğünüzde tüm kavgalar yerini sarılmalara, hoş sohbetlere ve sevgi dolu sözlere bırakırdı.
Sonra bir de hayalleriniz vardı beraber ev kurardınız o evi çocuklarla şenlendirirdiniz. Çok mutlu olacaktınız. Peki ama ne oldu şimdi? Neden evine giderken ayakların geri geri gidiyor. Sabrın nerde tükendi? Çok yüksekti belki de beklentilerin. Evlenince düzelir dediklerin düzelmedi belki de. Peki ama tüm bu olanlar aşkını sevgini eksiltti mi? Seni görebiliyorum, sadece duyulmak ve anlaşılmak istiyorsun aslında. Şu anda kendini, ilişkini bir çıkmazda yol ayrımında görüyorsun, kaybolduğunu hissediyorsun. Haklısın! Hiç de kolay değil yaşadıkların. Ne emeklerle geldiniz bu günlere. Bir bebek gibi büyüttünüz ilişkinizi. Şimdi vaz mı geçeceksin peki? Bunca çabayı bunca emeği yok mu sayacaksın?
Yapma! Gel seninle baştan başlayalım. Sırtına yük edindiğin tüm o acı tatlı duygularını al. İnsanın en büyük imtihanı kendine söyleyemedikleridir. Hayat kalabalığında kaçtığın her duygu bir gün gelir kalbine çöker. Çaresiz, yalnız, öfkeli hissediyorsun biliyorum. Sevgilin, eşin senin kadar çabalamıyor belki ya da sen çabalamak istemiyorsun. Yoruldun, bıktın, usandın ama sen senden nasıl vazgeçmiyor mücadele ediyorsan. İlişkinden, eşinden, ailenden de vazgeçme! Çünkü hayat yolculuğunda yaşadığımız tüm bu acılar bizler için kadim birer öğretmen niteliğindedir. Evet, evliliğin, ilişkin yıpranmış olabilir, yılların getirdiği maddi manevi birçok problem ikinizin de üstünde büyük bir ağırlık yaratmış olabilir. Ama sen de biliyorsun yaşadığımız her şey bugün bizi biz yapan unsurlar. Öyleyse sen yeter ki iste ve unutma çıktığımız tüm yolculuklar sadece bizim tek bir adımımızla başlar.